Current local time in
Istanbul, Turkey

25 Haziran 2006

Yol raporu : 23 Haziran Cuma - 25 Haziran Pazar (2006)

Cuma 13.40 İstanbul çıkışla, Adapazarı - Bilecik üzerinden, aynı gün 18.30'da Eskişehire varıldı. Sapanca civarında, tek bir bulut kısa bir yaz yağmuru attırmaya karar verdiğinden, anında bir yol kenarı park alanı + büfeye sığınıldı. Tost ve çay tüketildi. Yağmur durdu gibi oldu diye, çanta alınıp sundurmanın altından çıkıldı. Çıkılır çıkılmaz yağmur tekrar başladı. Bu durum en az iki kez daha aynen loop halinde cereyan etti. Sonunda uzaklaşan küçük buluttan sonra yola çıkıldı. Bilecik içinde ayının teki arabasını kornalara ve geri kaçmaya rağmen iki kez 2-3 m geri geri kaydırdı ve ön çamurluğa iyice dokundu. Vukuat yok ama olabilirdi. Ayının bagaj kapağına kocaman yumruk atıldı kendine gelsin diye. Zar zor kaldırdığı arabasının peşinden gidildi ve camından bağırıldı. Buna rağmen yoluna devam eden ayıyı öldürebilirdim. Bilecik Küplü'den sonra Bozuyük'e kadar konvoylar halinde gidilebildi. (Bursa çıkışındaki karambole rağmen Bursa - İnegöl seçeneği daha uygar ve temiz.) Akşam Eskişehir'de Atölye Değirmen'de resim serigisi açılışına katılındı. Sonra 6.45'te üç bira içilip otele dönüldü. Ertesi sabah 8.30'da Ankara'ya doğru yola çıkıldı. (Otelin komşusu Gonca 8.30'da dükkanı açacağım demişti ama yetişememişti. İlk ışıklarda rastladı, iyi yolculuklar dedi.) Ankara yolu biraz monoton ama düzgün. Mesafe olarak da fena değil. 11.30 gibi varıldı, Gordion otele inildi. Gordion'un kaldırımına kolay çıkılıyor. Resepsiyondan biri koşturdu, otele mi geldiniz dedi. 'Pazara giden biri gibi durmuyorsam otele geldim' cevabını aldı, geri püskürdü.) Duş yapıldı, akşamki sınıf partisinin fajita ve kanat marinatları yapılmaya gidildi. Bu operasyon sonrasında küçük bir iş görüşmesi için Oran'a geçildi, dönüldü. Parti davetlileri 19.00 gibi gelmeye başladılar ve çok eksikliydiler. Neyse ki katılanların her zamanki hoşluğu yeterliydi. Ev sahibimiz Murat Yaz'ın annesi ve ablası harika süper hoş insanlardı. Bahçede güzel bir yemek-içmek sonrasında, azdırıcı davetlere kanılmadı ve gidilip erkenden yatıldı. Sabah 08.00 topuklandı. Bolu dağı serinceydi. Bunun dışında, yol 'duck soup' kadar kolaydı. İstanbul varış : 13.40... Biz gidiciyiz ama yol cümlemizden kalıcı.

20 Haziran 2006

RouteFellow

Ben; Şehirlerarası yollarda bana eşlik edecek, Gece orman yolunda ağaçları beraber aydınlatacak, En az 1000 km yi devirmiş 250 lik bir chopper'ı olan, Ehliyet sahibi bir RouteFellow arıyorum... İsteklilerin RF250 rumuzuyla erginakis@gmail.com adresine RoadCV lerini gönderebilirler. Gizlilik ilkemdir.

ROUTE 26

KLAN, İstanbul-Eskişehir seferini neredeyse 1 ay önceden planladı. Rota için Touchdown'da ve msn üzerinden nette küçük toplantılar bile yapıldı. 16 Haziran 2006, Cuma günü saat 16.00'da 4 rider'la yola koyuldu KLAN. Yaklaşık 300km'lik bir parkur vardı önümüzde. Üstelik yer yer yağan yağmur yüzünden yola çıkıp çıkmama kararını da son ana bırakmıştık. Neden saat 16.00'da çıktınız diye soranlar olabilir o sebeple söylüyorum bunu. Feribota kadar muhteşemdi her şey. Feribotta benim yaptığım bir hata var. Çantanızdan birşey alırken ahtapotu çözdüyseniz, tekrar bağlamayı unutmayın! Bu size pahalıya mal olabilir. Mesela ben feribottan inip otobana çıkıldığında çantamı düşürdüm ve arkamdaki Klan üyeleri çantamı bana getirdiler. Ben çantamı düşürdüğümün farkında bile değildim. Neyse bu bana 30 avroya patladı. Çünkü disk kilidim ve hatırlatıcı o sırada düşmüş. Saat 19.00 civarında İnegöl'deydik. Ben benzinliğe girerken Ergin bana solumdan çarptı. Burada kimin hatalı olduğu önemli değil. Ben sinyalimi vermiş, vitesimi küçültmüş, sağa dönüşüme başlamıştım ki GÜÜÜÜMMMMMM! Grup sürüşü yapmak çok önemli, fermuar düzeninin anlamını burada bir kere daha kavradım. Bunu kavramak bana en az 273 Avroya patladı. :) Gece geç vakit olmuştu. Haluk Mesci ve Haluk Erengüç İnegöl'de kalalım dediler. Bizimse aklımızda o gece Eskişehir'de olmak vardı. Aranızdan birileri hava karardıktan sonra Eskişehir'e motosikletle gitmek isterse... Bunu denemesin bile. Haziran'ın 16'sında donma tehlikesi geçirdik. Isınmak için hava filtresine bacaklarımı dayadığımda ne işim var benim bu saatte burada diye düşünüyordum. Eskişehir yolu üzerinde 11 adet mezit var. Yani altından su akan geçit. O soğuğa inanamazsınız. Ama iki Haluk'lar demişti. Bize müstehaktı. Eskişehir'e girdiğimizde resmen sevinç naraları atıyorduk. Ergin ve ben hayatımızın ilk gece yolculuğunu yapmıştık. Dönüşümüz çok daha rahat oldu. Çünkü 18 Haziran Pazar sabahı 09.00'da yola koyulduk. Bu kez Bursa'ya değil de bir önceki rotamız olan İznik'e yöneldik. İznik'te 1 saatlik kısa bir moladan sonra ver elini Yalova oradan feribotla Pendik. Saat 17.00 itibariyle İstanbul'daydik. Bu parkurda km saatime göre 600km civarı yol yaptık. Eskişehir'den bahsetmek gerekirse ki mutlaka gerekir. Hayran kaldım. Tıpkı bir avrupa şehri gibi Eskişehir. Yürüyüş yolları, modern EsRay'ı (tramvay), birbirinden hoş yapıları, Porsuk çayı ve etrafındaki cafe'ler ve tabii insanlarının sıcak, cana yakın halleri. KLAN'ın yeni rotası neresi olacak? Bilinmez... Ama bilinen ve tarafımızdan söylenen tek bir şey var... YOL CÜMLEMİZDEN KALICI...

...Ve KLAN İSTANBUL... ESKİŞEHİR'DE.

1 ay önceden planlanan seyahatin ilk belgesi. Eskişehir'e gelince Kaan Çaydamlı'nın barına uğradık, Kaan da motorcu ve bizi merak etmişti. yoldaki aksilikleri az önce okudunz zaten... Tekrara gerek var mı?

Ayağımızın tozuyla... Hatta yüzümüzün...

- Ergin, çekme... Erengüç, sen de girme abi bu poza... Kime desek İstanbul-Eskişehir arasını 7 saat 30 dakikada aldık diye güler bize... Adamlar nereden bilsin bunlarla yola çıktığımızı... - Hehehe Klan üyesiyim işte Klan üyesiyiiiiim. Çek Ergin çek.

Soldan sağa... Tayfun - Ergin - Haluk E. - Haluk M.

Klan'ın yoldan geldim, yorgunum durumu. Yorgunluğu alan iki sey var... Birincisi bira, ikincisi süt... Klan bunu biliyor.

Gülme Kaan, bak sinirden gülüyorum ben.

KÇ - Nasıl yani? Benzinliğe girerken arkadan mı çarptı dedin? Muhahaha TK - Kaan, valla sinirden gülüyorum abi. KÇ - İçelim o zaman. TK - Eyvallah. HM- Noldu bi' yere mi gidiyosun?

Haluk Mesci & Haluk Erengüç. Goodfellas.

Haluk Erengüç. Eskişehir. 6.45

Önde Haluk Erengüç... Ardında Bruce Springsteen...

Kaan - Tayfun

- Kaan bu bar çok sıkı olmuş be abi... - Eyvallah. HM - Ne o bi yere mi gidiyorsun ?

Plakacı Selahattin Sokağı...

Tayfun'un düşen plakasını plakacı Selahattin ustada yeniden bastırırken dört motoru yanyana gören Ergin deklanşöre basıyor.

Fikret usta... Sağol usta...

Eskişehir'de tanıdığımız muhterem insan Cengiz hocamız bizleri oto sanayide Fikret ustaya götürdü. Tayfun'un motora Ergin arkadan çarpmıştı ya. Kopan sinyalı başarılı bir operasyonla yerine dikti Fikret usta. Bu arada kırılan aynayı da tanıdık bir yerde idareten yaptırdı Fikret usta. Klan üyeleri mi, onlar Tayfun'un motorunun tamir edilmesini bekliyor.

Yahu ben Eskişehir'e mi taşınsam acaba?

Atölyenin terasından Porsuk'u seyreden Ergin ve aklından geçirdikleri.

Düşünceler... Düşünceler....

300km yol yapacağız yarın. Sol sinyal sorunlu, sol ayna neredeyse iptal. Sol yanıma inecek şimdi. :) Boşveeer motosikletine binince unutursun her şeyi...

Onlar şimdi mışıl mışıl Ergin.

Yarın sabah 09.00'da yola çıkacağız, saat 03.45'te hala burada olduğumuzu bir duyarlarsa yandık Ergin.

Zuhal - Gonca - Tayfun

Eskişehir 6.45'ten arkadaşlarla bir enstantane.

Ergin - Evren

Evren de Klan üyelerinin giydiği yeleklere benzer bir yelek giymişti o akşam. Arması eksikti bir tek.

Evren - Tayfun

Evren motosikletleri çok seviyor... Yolumuz Bursa'dan geçerse, Evren'e haber edeceğiz.

Klan İstanbul'a dönüyor.

İki Haluk'un İstanbul yolunda fikir teatisi.

- Dönelim artık Haluk, dayanamayacağım bunlara... - Haklısın Haluk.

Haluk Mesci. Haluk Erengüç. Tayfun Kısacık

Dönüş yolunda... Yalova - Pendik feribotunda..

Ergin Akış - Tayfun Kısacık

Atölye Değirmen'in terasında... [http://www.atolyedegirmen.com]

Otelden bir görünüm daha...

Köprübaşı Belediyesi olan tarihi binaya doğru...

Eskişehir güzel bir şehir

Yılmaz Büyükerşen hocam gönül verdiği bu şehri muhteşem yapmış... Görmediyseniz mutlaka görmelisiniz.

Çay ocağında

Haluk Erengüç. Eskişehir Sanayide Tayfun'un tamiratı beklerken.

16 Haziran 2006

Bugün 16 Haziran 2006, Cuma... Bursa... Bilecik.... Eskişehir

KLAN bugün 4 motorla yola çıkıyor. Yolculuk Eskişehir'e. Haziran'ın 16'sı olmasına rağmen birkaç gündür mevsim normallerinin altında seyreden sıcaklık ve Anadolu'daki yağmur bile bize rotayı değiştirtemedi. Umarım yolda ıslanırken de aynı şeyleri söyleyebilirim. YOL CÜMLEMİZDEN KALICI.

13 Haziran 2006

http://www.sihirlitur.com

Ergin Akış'la 'nerelere gidilir' muhabbeti yaparken, 'sihirlitur' diye çok hoş bir siteye rastlamıştım. Sitenin yaratıcısına bir mesaj gönderip teşekkür etmiştim. Hemen cevap yazmış sağolsun : - - - - - - Sihirlitur'a ziyaretiniz için çok teşekkür ederim. İnanın siteye gezi koyarken veya yeni gezi yaparken motorla gidecekleri de düşünüyorum. Bilhassa yeni güzergahlar yaratmaya çalışıyorum. Düzce Gölyaka, Kaynaşlı Kardüz yaylası veya İznik'den Karamürsele iniş gibi yollar tam motor zevkinin yaşandığı yollardan bazıları. Siz bilirsiniz ama sitenizden sihirlitur'a link vermeniz üyelerinize faydalı olabilir. Uyarınız için teşekkürler ana sayfa'ya Karayolları linki koymuştum. Burada çok detaylı bir harita var. Onu alıp sihirlitur'a koymak iyi olur ama bu harita işlerinde telif çok önem taşıyor. yine de bundan sonra ki gezilere harita koymaya gayret edeceğim. Yolunuz açık olsun tüm Haluk' lara ve motor sevdalılarına selam ve saygılar. Haluk Özözlü www.sihirlitur.com

12 Haziran 2006

TCDD ile motorlu seyahat !

Efendim, rivayet muhtelif olduğu için, benim daha önceki istihbaratı kontrol etmek üzere Ergin Akış kardeşimiz Haydarpaşa'ya keşfe gitti. Görüştüğü kargo bölümü yetkilileri, motorları yük vagonuna bindirmek için rampalarının olduğunu; motorların kilosuna 18 lira navlun ödeneceğini, buna sigorta parası ekleneceğini söylemişler... Varılacak istasyonda da tabii indirme rampası bulunduğu belirtilmiş. Ergin dedim, benim motor yaklaşık 300 kilo. 18 liradan, neredeyse 6000 lira yapar ! Bu paraya motor alınır, emin misin ? Neyse, bu kez telefon ettik. Görüştüğümüz yetkiliden alınan bilgiler şöyle : - Kilo başına navlun, 1 lira 11 kuruş. (Eskişehir'e kadar diye sorduk...) - Sigorta, motorun beyan edilen değeri üzerinden yapılıyor. - Depoda benzin olmayacak. (Pazarlıkla, izahatla, bunu 'az benzin olabilir'e çektik.) - Çamaşır ipi bulundurulacak. (Motoru bağlamak için.) - Tabii, Eskişehir'de indirme rampası var. - Hareket saatinden 1-1.5 saat önce gelinirse motor yüklenebilir. - Yolcu kendi biletini aldıktan sonra, yük vagonunda yer yok olmaz. Görüşmeyi yapan Şerife İnamlı çok akıllı bir insan, dedi ki, Haluk bey ben bir de Eskişehir'i arayıp sorayım bakalım rampaları var mı gerçekten. Aradı : Eskişehir'de rampa filan yok tabii. Görüşen kişi, biz yardımcı olalım hani mobilet gibi bir şeyse, indiririz hep beraber, demiş sağolsun. Motorların ağır olduğunu öğrenince, hmm, o zaman vagon depoya çekilirse indirilebilir ama o zaman da işlemleri var, hemen alınamaz motor, diye eklemiş. Zaten belli bir kilodan aşağıya da depoya vagon çekilmezmişş. Bilginize.

8 Haziran 2006

Güzel deri ürünler

http://www.route66.com.tr Motorcular için gayet hoş deri montlar, yelekler, pantolonlar ve chaps... Çok uyumlu ve müşteriye değer veren bir işyeri. Çok yakında motorcular için özel sigorta hizmeti de başlatacaklarmış.

7 Haziran 2006

Ergin Akış'ın motorculuğu...

Efendim, Ergin Akış (aka 'Moruk') kardeşimizin motorculuğu, sonradan olma görünse de aslında rahmetli babasından ! Ve lütfen tarihe dikkat :

1 Haziran 2006

İki Haluk'lar...

Haluk Erengüç ve Haluk Mesci, yıllar önce, İstanbul - Ankara yolunda... Sivrihisar civarında.